cengin diğer tarafı

cenk

http://www.bbc.com/turkce/haberler-41729947?ocid=socialflow_facebook

https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2017/10/26/yuksel-caddesinin-perihan-ablasi-polislere-inat-100-yasina-kadar-yasayacagim/

Yüksel Caddesi'nin Perihan Ablası: Polislere inat 100 yaşına kadar yaşayacağım!

Yüksel Caddesi’nin 74 yaşındaki Perihan Ablası, 'işimi geri istiyorum' eylemleri sırasında kendisini yerlerde sürükleyen ve “Sen daha ölmedin mi!” diyen polislere inat 100 yaşına kadar yaşayacağını söylüyor.

Yüksel Caddesi’ndeki müdahale sırasında biber gazından etkilenen Perihan abla polisin kendisine “Sen daha ölmedin mi” dediğini aktardı.

•  
 
•  
 
•  
 
•  
 
•  
•  

18s 59d

Serkan Alan  salan@gazeteduvar.com.tr

DUVAR – Ankara’daki eylemlerin tanınan siması, Yüksel Caddesi’nin Perihan Ablası, ‘işimi geri istiyorum’ eyleminden, katliam davalarına, çevre eylemlerinden anma etkinliklerine kadar yıllardır her eylemde en önde yer alıyor. Evinde hazırladığı dövizlerle eylemlere katılan 74 yaşındaki Perihan Pulat, Yüksel Caddesi’nde akademisyen Nuriye Gülmen’in başlattığı “işimi geri istiyorum” eylemlerinde defalarca polis tarafından darp edildi, gözaltına alındı. Perihan Abla ile ‘sokakta olmayı’ konuştuk.

‘SESİNİ DUYURMAYA ÇALIŞAN GÖRDÜĞÜMDE DAYANAMIYORUM’

Sayıştay emeklisi Perihan Pulat her eylemde en önde olmasının nedenini, “Sesini duyurmaya çalışan gördüğümde dayanamıyorum” sözleriyle açıklıyor. İlham kaynağı ise Behice Boran…

Pulat, Türkiye İşçi Partisi’nin son Genel Başkanı Behice Boran’ın “Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez” sözünün kendisini nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı: “Yıllar önce Ankara’nın kenar mahallelerinde iş çıkışında yaşlılara okuma yazma öğretir, sosyalizmi anlatırdık. Gündüzleri de çalıştığımız yerlerde işimizin en iyisini yapardık. Behice Hanım bize, ‘Sosyalizmde neler yapmanız gerektiğini bilmeniz, ne iş yapıyorsanız en iyisini yapmanız gerekiyor’ derdi. Geceleri sokağa çıktığımızda ‘sosyalizmin bayrağını meclise asacağız’ diye yazılamalar yapıyorduk. Gece sokakta, gündüz işte hayatımız geçti.”

Behice Boran’ın kendilerine işlerini en iyi yapması öğütünü verdiğini söyleyen Pulat yıllarca eylemlerde en önde yer aldı.

Yüksel Caddesi’nde ihraçları protesto edenleri ilk gördüğünde “Ekmeğini istemenin ne olduğunu bilen birisi olarak yanlarında olmam gerek” dediğini söyleyen Pulat, İnsan Hakları Anıtı önündeki her eyleme katıldı. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmasının ardından eylem yasağı konulan Yüksel Caddesi’ndeki her açıklamada da en önde yer alan Perihan Pulat, polisin müdahalesi sırasında defalarca yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı, yakın mesafeden sıkılan biber gazı nedeniyle fenalaştı.

Perihan Abla Yüksel Caddesi’ndeki eylemlerde defalarca yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı.

Pulat, neden Yüksel Caddesi’nde olduğunu şöyle anlatıyor: “Yoksulluğu yaşamış birisi olarak onların taleplerini yüreğimde hissettim. Burada üç kişinin ekmeği değil emek mücadelesi de var. Yüksel Caddesi’ndekiler yalnızca kendilerinin ve KHK’lıların değil dünyadaki tüm emekçilerin haklarını savunuyorlar. Bütün kış, gece-gündüz, yağmur-çamur, kar dinlemeden onlarla birlikte Yüksel Caddesi’nde oturdum. Orada ne yapmamız gerekiyorsa imza toplamaktan çay getirmeye hepsini yaptık.”

‘KARAR VERDİM 100 YAŞINA KADAR YAŞAYACAĞIM’

Yüksel Caddesi’ndeki eylem sırasında bir polisin kendisine “Sen daha ölmedin mi!” demesi üzerine “Karar verdim 100 yaşına kadar yaşayacağım” cevabı verdiğini hatırlatan Pulat daha önce katıldığı hiçbir eylemde bu kadar sert müdahaleyle karşılaşmadığını söyledi.
Vücudunun her yerinde izler olduğunu, gözaltına alınırken yerlerde tekmelendiğini anlatan Perihan Abla, “Daha önce çevre eylemlerinde gözaltına çok defa alındım, yerlerde de sürüklendim. Ama Yüksel Caddesi’ndeki gibi oramı buramı kırmaya çalışarak, boğazımı sıkarak hiç gözaltına alınmamıştım. İlk defa ters kelepçeyi burada taktılar bana. Vücudumdan tırnak izleri, morluk eksik olmuyor” dedi.

Yüksel Caddesi’ndeki eylemlere yapılan müdahale sırasında defalarca gözaltına alınan Perihan Pulat’ın vücudunda morluklar oluştu.

‘NURİYE’Yİ DE ÇIKARACAĞIZ’

Semih Özakça’nın serbest bırakılmasına çok sevindiğini söyleyen Pulat, “Nuriye’yi de çıkaracağız”diye konuştu. Biyolojik çocuğunun olmadığını, Gülmen’i kendi çocuğu gibi sevdiğini söyleyen Perihan Abla sözlerine şöyle devam etti: “İlk defa Yüksel Caddesi’nde tanıştım Nuriye, Semih, Acun ve diğerleriyle. Daha önceden isimlerini duysaydım, kafa yapılarını bilseydim hemen yanlarına gidip onlara sarılmak isterdim. Daha önceden arkadaş olmak isterdim. Onlar eğitimlerini tamamlamışlar, insanlığın insanı olmuşlar. Polislere inat hepsi için 100 yaşına kadar yaşayacağım!”

Yüksel Caddesi’ndeki ‘İşimi Geri İstiyorum’ eyleminin 100’üncü gününde eylemcilerin halay çektiği sırada polis müdahale etmişti. Perihan Pulat, Veli Saçılık ve Acun Karadağ’ın da aralarında bulunduğu eylemcilere 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet ettikleri iddiasıyla dava açıldı. Bugün Ankara Adliyesi’nde görülen duruşmada savunma için ek süre istendi ve dava 14 Mart 2018’e ertelendi.

https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2017/10/26/papa-uzay-istasyonuna-baglanip-astronotlarla-kucuk-prensi-ve-aski-konustu/

Papa uzay istasyonuna bağlanıp astronotlarla Küçük Prens'i ve aşkı konuştu

Uzay istasyonuna bağlanan papa astronotlara Dante'nin evrenin hareket ettiren kuvvetin aşk olduğu dizeleri hakkında ne düşündüklerini sordu.

DUVAR – Papa Francis uzay istasyonundaki astronotlarla görüştü. Görüntülü olarak Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki altı astronota bağlanan Papa, “Uzaydaki deneyiminiz ışığında, insanlığın evrendeki durumunu nasıl görüyorsunuz?” diye sordu.

Uluslararası Uzay İstasyonu Komutanı Randy Bresnik, Papa Francis’e yörüngedeki laboratuvardan yanıtı ise “Tanrı’nın yarattıklarını onun perspektifinden belki birazcık görmek” olduğunu söyledi.

Papa üç Amerikalı, iki Rus ve bir İtalyan’dan oluşan mürettebata çalışmalarında onları en etkileyen şeyleri sordu.

‘BURADA ÇATIŞMA YOK SADECE HUZUR VAR’

Irak Savaşı sırasında görev alan ABD Deniz Kuvvetleri komutanlarından Bresnik, soruya, “Burada sınır yok, çatışma yok, sadece huzur var. İnsanlar buraya gelip dünyanın tarifsiz güzelliğini görüp ruhlarına dokunamazlar. Atmosferin inceliğini görmeniz burada varlığımızın ne kadar kırılgan olduğunu fark etmenizi sağlıyor” yanıtını verdi.

Papa Francis mürettebatta Dante’nin evrenin hareket ettiren kuvvetin aşk olduğu dizeleri hakkında ne düşündüklerini sordu.

Rus kozmonot Alexander Misurkin, St Exupery’in uzayda Küçük Prensi okuduğunu ve çocuğun aşk anlayışını beğendiğini söyledi.

Francis ise “Aşk, başkasına hayat vermek için size güç veren kuvvettir” dedi. 

Kargalarla arkadaşlık

http://t24.com.tr/haber/besledigi-kargalar-getirdigi-hediyerden-koleksiyon-yapan-kucuk-kiz,453808?utm_medium=social&utm_content=sharebutton

Beslediği kargalar getirdiği hediyelerden koleksiyon yapan küçük kız

Sekiz yaşındaki Gabi Mann, karga arkadaşlarını besliyor ve onlar da küçük hediyelerle bu sevgiye karşılık veriyor

Pek çok çocuk gibi Seattle’da yaşayan 8 yaşındaki Gabi Mann de ilginç bir koleksiyona sahip. Bir sarı boncuk, bir mavi küpe, küçük bir ampul, bir ataç ve paslı bir vida vb.den oluşan bu hazineyi Gabi kendisi toplamıyor. Bunlar ona beslediği kargaların getirdiği hediyeler.

Rotka'da yer alan habere göre, her şey tesadüfen başladı. Gabi, bir gün yürürken yemeğinden kurtulmak istedi. O lokma lokma yemeğini arkasında bırakırken kargalarda lokmaları topluyordu. Bir süre sonra Gabi için bu bir rutin haline geldi ve otobüs durağına giderken her öğlen yemeğini kuşlarla paylaşmaya başladı. Kargaların caddeye dizilip onu beklemesi çok uzun sürmedi.

2013 yılına gelindiğinde Gabi öğlen yemeğini paylaşmaktan fazlasını yapmaya karar verdi. Her sabah bir kuş barınağına su doldurmaya başladı ve kuşlara yemek için fıstık, köpek maması ve yemek artıkları koydu. O zamandan sonra kargalar hediyelerle ortaya çıkmaya başladı.

Koleksiyonunda ayrıca minyatür gümüşü bir top, siyah bir düğme, soluk siyah bir köpük parçası ve mavi bir Lego parçası bulunuyor. Kargaların kendisine getirdiği hazineleri bir boncuk kabı içinde saklıyor ve her hediye özenle dizilmiş ve etiketlenmiş.

Gabi’nin en değerli hazinesi inci renginde bir kalp. Çünkü Gabi, bu armağanın onu ne kadar çok sevdiklerini gösterdiğini düşünüyor.

Ancak ziyaretçi akınından herkes mutlu değil. SeattlePI’ın haberine göre 50’den fazla komşu kargaların beslenmesini durdurmak için bir dilekçe imzaladı ve iki komşu da dava açtığını bildirdi ve çok sayıda insan da kuşların evlerine ve mülklerine zarar verdiğini iddia ediyor.