İzleyiciler

18 Haziran 2018 Pazartesi

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yasam/999562/Onlara_hayat_daha_da_zor.html

Onlara hayat daha da zor

Türkiye’de yaşayan mülteci çocuklar bu bayram da yaşıtları gibi bayramlık kıyafetlerini giyip şeker ve harçlık toplayamayacak. Çocuklar, ailelerinin geçimine katkı sağlamak için yine bayram boyunca çalışacak.

Yayınlanma tarihi: 16 Haziran 2018 Cumartesi, 23:56
 [Haber görseli]
İbrahim Halef, minicik yüreğiyle ölen babanın yükünü omuzlamış. Hudey ise yürüyememesine rağmen mendil satarak ailesinin geçimine katkı sağlamaya çalışıyor. Yasemin, seneye okula gidebilmek için şimdiden babasına yardım ediyor...
İBRAHİM: EVE EKMEK GÖTÜRECEK?
Fatih’te bir parkta mendil satan İbrahim Halef 9 yaşında. Suriye’nin Şam kentinden babasını kaybettikten sonra annesi ve kardeşiyle Türkiye’ye gelmiş. 3 yıldır İstanbul’da yaşayan Halef, “Suriye’deki hayatı pek hatırlayamıyorum. Tek hatırladığım orada savaş olduğu. İstanbul’a ilk geldiğimizde akrabalarımızı bulana kadar sokakta kaldık. Akrabaları bulduktan sonra hep beraber yaşamaya başladık. Akrabalarımızın çocukları mendil satıyordu. Annem ‘sen de mendil sat eve para getir’ dedi. Ben de mendil satıp annemle kardeşime bakıyorum. Bayramda da ara vermeden çalışacağım. Bayramda çalışmazsam eğer eve kim ekmek götürecek. Hem bayramda daha çok harçlıkveriyorlar. Kardeşime, anneme ve bana bayramlık kıyafet alacağım” diyor.
HUDEY: SURİYE'Yİ ÇOK ÖZLÜYORUM
Suriye’nin Lazkiye bölgesinden 4 yıl önce İstanbul’a gelen Hudey (15) engelli olarak dünyaya gelmiş. Beş kardeşler. Suriye’de savaş başlamadan önce güzel bir yaşantılarının olduğunu söyleyen Hudey şöyle devam ediyor: “Savaş başladıktan sonra akrabalarımız birer birer hayatını kaybetmeye başladı. Hayatımız altüst oldu. Ben ve kardeşlerim okula gidiyorduk. Okulumuz yıkıldı. Hayatta kalan akrabalarımız Suriye’den gitmeye başladı. Babam da bizi Türkiye’ye getirdi. Suriye’yi çok özlüyorum. Savaşın bitmesini istiyorum. Çünkü ben orada mendil satmak zorunda kalmıyordum. Babam bize bakıyordu. Şimdi babamın çalışması yetmiyor. Ben de çalışmak zorundayım. Burada insanlar bize nefretle bakıyor. Biz buraya kendi isteğimizle gelmedik. Mecbur kaldık. Burada doğru düzgün bir bayram geçiremedik. Hep çalıştık. Suriye’de bayramlar çok güzel geçiyordu. Tüm akrabalar bir araya geliyorduk. Burada pek bir araya gelemiyoruz. Çünkü herkes çalışıyor. Bende bayramda çalışıp kardeşlerime bayramlık kıyafet alacağım.”
YASEMİN: OYUNCAK ALACAKTI POLİS GELDİ
Romanya’dan 3 yıl önce Türkiye’ye gelen Yasemin de İstiklal Caddesi’nde babası akordeon çalarken elindeki bardağıyla izleyicilerden paraları topluyor. Işıl ışıl parlayan gözleriyle bize bakarak ‘bayramda babama yardım edeceğim. O da bana oyuncak alacak’ diyor. Yasemin diğer çocuklar gibi savaştan kaçıp gelmemiş. Aile geçinemediği için çareyi Türkiye’ye gelmekte bulmuş. Fakat Türkiye’de de aynı sıkıntıları yaşıyorlar. 6 yaşındaki Yasemin okula gitmek istediğini söyleyerek, “Seneye okula başlayacağım. O yüzden babama yardım etmeliyim. Biz her gün buradayız. Abim de çalışıyor” diyor. Yasemin konuşmasını tamamlayamadan iki tane sivil polis gelerek Yasemin’in babasına izinsiz çalıştıklarını ve orayı terk etmelerini istiyor. Yasemin boynunu bükerek babasının elinden tutup yanımızdan uzaklaşıyor.
ELLAVİ KARDEŞLER: İSTANBUL'A TAŞININCA OKULA GİDEMEDİLER
İmer Ellavi (13), 5 kardeşiyle beraber bayram alışverişi yapmış. Ellavi ailesinin diğer mülteci ailelere göre durumları iyi. Baba Osman Ellavi’nin işyeri olduğu için çocuklar çalışmak zorunda değil. İmer ve kardeşlerin sıkıntısı ise okula gidememek. Gaziantep’ten İstanbul’a geldikleri için okulları aksamış

12 Haziran 2018 Salı

http://www.cumhuriyet.com.tr/foto/foto_galeri/994393/12/Tarlabasi_nda_iftar_sofrasi.html

Tarlabaşı'nda iftar sofrası

11 Haziran 2018, Pazartesi
Haber görseli
1
Tarlabaşı Mahallesinde İstanbul’un çeşitli semtlerinden gelen evsizler, mülteciler, sokaklarda yetişmiş gençler iftar yemeğinde bir araya geldi.
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  

Şu Anda Okunanlar

Şu anda en çok okunan haberler için tıklayın.
Haber görseli
2
Tarlabaşı iftarı, Ramazan ayında altı yıldır her cumartesi günü düzenleniyor. Tarlabaşı’nın ara sokaklarında kurulan iftar sofrasında Gana, Sierra Leone, Çad, Nijerya gibi Afrika ülkelerinden gelen göçmenler, Taksim bölgesinde sokaklarda yetişmiş gençler ve mahalle sakinleri iftar öncesi sokağa serdikleri muşambaların üzerine ortakça sofrayı kurup iftarlarını yapıyorlar.
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli
3
Afrikalı göçmenler ile mahalleli beraber dua ederek oturduğu sofra bir aile havasında gerçekleşiyor. 
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli
4
Tarlabaşı Dayanışma Toplulugu'ndan Kadir Bal iftar yemegine özellikle Gana, Sierra Leone, Çad, Nijerya gibi ülkelerden Avrupa'ya gitmek üzere Türkiye'ye gelen mültecilerin de geldiğini belirterek şunları söyledi:
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli
5
Bu vatansız kardeşlerimize vatansızlığı hissettirmemek için aile ortamı yaratıyoruz burada. Ayrıca sosyal eşitsizlikten ötürü insan onuruna yakışmayan durumlar yaşayan arkadaşlar da burada. Eşitlemeyi ve adaleti hedef alıp idealimizi bunun üzerine kuran bir topluluğuz.
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli
6
Kendi içimizde yatay olarak örgütlendik, hiyerarşik bir ilişki biçimimiz yok. Madde bağımlısı,cezaevinden yeni çıkmış gençlerle ,ülkelerini bırakıp gelmiş Afrikalı ve diğer ülkelerden kardeşlerimizi bekliyoruz." 
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli
7
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli
8
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli
9
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli
10
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli
11
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Haber görseli

35 yıllık firar

https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2018/06/11/kayiplara-karisan-pilot-35-yil-sonra-bulundu/

Kayıplara karışan pilot 35 yıl sonra bulundu

Soğuk Savaş'ın çetin yıllarında kimseye haber vermeden ortadan kaybolan Amerikan Hava Kuvvetleri pilotu William Howard Hughes Jr, 35 yıl sonra bulundu. Firarla suçlanan Hughes, artık savaş pilotu olmak istemediği için böyle bir karar aldığını söyledi.

DUVAR – ABD, 1983 yılında 33 yaşındayken kayıplara karışan Hava Kuvvetleri pilotu William Howard Hughes Junior’ın 35 yıl sonra bulunmasını konuşuyor. Pilotun 35 yıldır Kaliforniya’da, sahte bir kimlikle yaşadığı ortaya çıktı.
Kirtland Hava Üssü’nde, en üst düzey güvenlik iznine sahip olan Hughes, 1983 yılında iki haftalık bir Avrupa seyahatinden döndükten sonra en son 28 bin dolar para çekerken görülmüştü. Soğuk Savaş sırasında gizli planlamaların yanı sıra NATO’nun izleme sistemlerinin komutası ve iletişimi gibi konularda önemli görevler üstlenen pilottan o dönemden beri haber alınamıyordu.
Bir sahte kimlik soruşturması nedeniyle gerçek kimliğini ele veren pilotun o dönemden bu yana ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşadığının ortaya çıkması şaşkınlık yarattı. Kaliforniya’daki Travis Hava Üssü’nde gözaltına alınan Hughes ise o dönem hava kuvvetlerinde çalışmaktan dolayı depresyonda olduğunu ve işini bırakmaya karar verdiğini anlattı. Amerikan basını, eski pilotun herhangi bir Sovyet ülkesi için casusluk yaptığının zannedilmedini yazdı. Ancak Hughes, firarla suçlanıyor. (Dış Haberler)

10 Haziran 2018 Pazar

Kafa İyiymiş

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/993306/Rahip_kiligindaki_eroin_kacakcisindan_polise__aforoz__tehdidi.html

Rahip kılığındaki eroin kaçakçısından polise 'aforoz' tehdidi

İtalya'nın başkenti Roma'da, rahip kılığına girerek ülkeye 1 milyon euro değerinde eroin sokmaya çalışan bir adam havaalanıdaki kontrol görevlilerini "aforoz etmekle" tehdit etti.

İtalya'nın başkenti Roma'da, rahip kılığına girerek ülkeye 1 milyon Avro değerinde eroinsokmaya çalışan bir adam havaalanıdaki kontrol görevlilerini "aforoz etmekle" tehdit etti.
Nijeryalı olduğu anlaşılan adam, Roma'daki Fiumicino Havalimanı'nda gümrük kontrolüne takıldı.
Katolik rahiplerin kullandığı beyaz yakalı gömleklerden giyen ve haç takan adam, kimlik ve seyahat bilgileri sorulduğunda ABD vatandaşı bir din adamı olduğunu ve Mozambik'ten bir misyonerlik seyahatinden döndüğünü söyledi.
La Repubblica gazetesinin haberine göre, bavulunu açması talebine direnen adam, gümrük görevlileri ve mali polise bunu zorla yapmaları halinde "dine saygısızlık etmiş olacakları" uyarısında bulundu ve "Sizi aforoz ederim" dedi.
Ancak güvenlik görevlilerini "aforoz etme" tehdidi işe yaramadı ve bavul açıldığında gizli bölmelere yerleştirilmiş 3 kg eroin bulundu.
Güvenlik güçleri daha sonra yaptıkları incelemelerde ülkeye eroin sokarken yakalanan adamın rahip olmadığını belirledi. İsmi açıklanmayan adamın iddia ettiği gibi ABD vatandaşı da olmadığı, yalnızca vatandaşlık başvurusunda bulunduğu ortaya çıktı.
Sahte rahibin bavulunda bulunan eroinin Roma yakınlarındaki sahil kasabalarında satılmasının planlandığını tahmin ediyor. Saflık kalitesi yüksek olan bu 3 kg'lık eroinin satış değerinin 1 milyon Avro'nun üzerinde olduğu belirtildi.

Norman!

https://www.gazeteduvar.com.tr/teknoloji/2018/06/09/ilk-psikopat-yapay-zeka/

İlk 'psikopat' yapay zeka!

'Kötü niyetli' yapay zeka yaratıldı! 'Norman' adı verilen yapay zeka, 'psikopat' olarak eğitildi.

DUVAR – ABD’deki Massachusetts Institute of Technology (MIT) üniversitesinden araştırmacılar bir yapay zekayı özellikle psikopat davranışlar göstermesi için eğitti.
Eğitimde ünlü Sapık (Psycho) filminden şiddet ve korku içeren sahneler kullanıldı. Daha sonra Norman ünlü Rorschach testine tabi tutuldu. Bu testte standart bir yapay zekanın ‘içinde çiçekler olan bir vazo’ gördüğü resimde Norman, ‘bir adamın silahla vurulduğunu’ gördü. Bir başka görselde standart yapay zeka ‘gökyüzünde bir şemsiye’ gördü. Norman ise ‘çığlık atan eşinin önünde vurularak öldürülen bir adam’ gördü. Standart yapay zekanın ‘yan yana duran bir çift’ gördüğü görselde ise Norman ‘hamile bir kadının yüksek bir binadan düştüğünü’ gördüğünü söyledi. Norman’ın yapay zekaya sunulan verilerin sonucu nasıl etkilediğini görmek amacıyla yaratıldığı belirtiliyor.

6 Haziran 2018 Çarşamba

Kutsal Ceza Kanunu

https://tr.sputniknews.com/rusya/201806061033754551-arapca-sovyet-ceza-kanunu-dini-kitap-diye-okumuslar/

Arapça yazılmış Sovyet Ceza Kanunu'nu yıllarca Kur'an-ı Kerim diye okumuşlar

© AFP 2018 / Arşiv
RUSYA
URL'yi kısaltın
 0 208
Rusya Federasyonu'na bağlı Başkurdistan Cumhuriyeti'nde yaşayan bir ailenin Kur'an-ı Kerim sandıkları 1926 tarihli Arapça Sovyet Ceza Kanunu'nu nesilden nesile aktardığı ortaya çıktı.



Rusya İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Başkurdistan'da yaşlı bir kadının, Kur'an-ı Kerim sandığı kitabı oğlunun yastığının altında tuttuğu öğrenildi. Kutsal kitap olduğu düşünülen ceza kanununu yıllarca yastığının altında saklayan ve kitabın başında dua eden kişinin, polis olarak göreve başladığı ifade edildi.
Rus basınına konuşan Rafiya Zinatullina, "Annem, bunun kutsal kitap olduğunu ve çocukların sakin ve huzurlu olması için bir beze sarılıp yastığın altına koyulması gerektiğini söylerdi. Ancak yıllar sonra bunun 1926 tarihli Sovyet Ceza Kanunu olduğunu anladık" dedi.
Olay, ailenin söz konusu kitabı Başkurdistan'ın başkenti Ufa'daki Rusya İçişleri Bakanlığı Müzesine hediye etmesiyle kamuoyuna yansıdı.
Kitabın müzenin ziyaretçileri tarafından büyük ilgi gördüğü belirtiliyor.

5 yıl sonra komadan uyandı ama 1980'de yaşıyor

 https://www.gazeteduvar.com.tr/5-yil-sonra-komadan-uyandi-ama-1980de-yasiyor-galeri-1730230?p=7 5 yıl sonra komadan uyandı ama 1980'de ...