https://www.gazeteduvar.com.tr/seyahat/2019/01/20/maorilerin-ruhu-o-agacin-altinda/
Ülkenin kuzey ucu Cape Reinga’da bir uçurumun tepesinde bulunan 800 yıllık kutsal pohutukawa, Maoriler için başka bir önem taşıyor. Ağacın bulunduğu bu uçuruma “sıçrama yeri” deniyor. İnanışa göre Maorilerin ruhları öldükten sonra buradan sıçrayarak 800 yıllık kutsal pohutukawa ağacının köklerinden aşağı iniyor ve geleneksel anavatanları Hawaiki’ye olan yolculuğuna başlıyor. Maori tarihi ve mitolojisinde güçlü bir yer tutan Hawaiki, Maoriler için her şeyin başladığı ve bittiği yer olarak kabul ediliyor. Maoriler bütün insanların oradan geldiğine ve ölünce tekrar oraya döneceğine inanıyor.
İzleyiciler
25 Ocak 2019 Cuma
Yorganıyla Evlenen Kadın
https://tr.sputniknews.com/yasam/201901231037251492-ingiltere-kadin-yoganiyla-evleniyor/?fbclid=IwAR0xvN91Je2lbu76EVOSi3oggiqXutchZD9ryeOd1Pd_LGG0db_qNmgG7Ks
49 yaşındaki ressam, "Yorganım her zaman yanımda oldu. Onu o kadar çok seviyorum ki, insanları bu önemli birlikteliğime tanık olmaya davet ediyorum" diyen Sellick, gelecek ay gerçekleştireceği düğüne tüm komşularını ve arkadaşlarını davet ettiğini söyledi.
ngiltere'de Pascale Sellick isimli bir kadın yorganıyla evlenmeye karar verdi. Sellick, mahalledeki tüm komşularını gelecek ay gerçekleştireceği düğüne davet etti.
İngiltere'nin Exeter şehrinde yaşayan Sellick, yorganıyla olan ilişkisini 'Şimdiye kadar yaşadığım en samimi ve güvenilir ilişki' olarak değerlendiriyor.
Sellick, 10 Şubat'ta gerçekleştireceği düğününde gecelik ve kabarık ev terlikleri giyeceğini söyledi ve misafirlerine de yanlarında pijamalarını, oyuncuk ayılarını ve sıcak su torbalarını getirmelerini söyledi.
Sellick ayrıca, düğün töreni için bir organizasyon firmasıyla da anlaştığını belirtti.
23 Ocak 2019 Çarşamba
"Cani Anneden Skandal Savunma": Cani Muhabirden Skandal Haber Dili
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1211240/Cani_anneden_skandal_savunma___Hayvansever_bir_insanim_.html
Sanık, “Hayvansever bir insanım. Kedilerime gayet iyi bakıyorum. Hamile olduğumu anlamadım. Bu nedenle doktora gitmedim” diyerek kendini savundu. Duruşmada tanık olarak dinlenen komşusunun anlattıkları ise kan dondurdu.
Kadıköy’de yaşayan 28 yaşındaki F.D. isimli kadın iddiaya göre, evlilik dışı ilişkisinden hamile kaldı. Genç kadın çevresindekilerden hamile olduğunu gizledi. Karnının büyümesini ‘kilo aldım’ diyerek açıklayan kadın, ‘hamile misin’ sorularına da ‘kist ameliyatı olduğum için çocuk sahibi olamıyorum’ dedi. Israrla hastaneye gitmeyen F.D.’yi, halsiz düşmesi üzerine komşusu hastaneye götürdü. Yapılan muayene sonucunda çocuk doğurduğu tespit edildi ancak kadın bu durumu yine kabul etmedi. Gerçek ise komşusunun evine gitmesiyle ortaya çıktı. Kadın evde temizlik yaptığı sırada temizlik kovası içinde havluya sarılı bebek cesedi buldu.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında alınan rapora göre, ceset çürüdüğü için değerlendirme yapılamadığından bebeğin kesin ölüm sebebi tespit edilemedi.
GÜNLERCE ÖLEN BEBEĞİYLE BİRLİKTE YAŞAMIŞ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından F.D. hakkında “yeni doğmuş bebeğini kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede, bebeğin canlı doğduğu ancak kadının doğurduğu bebeğe ilgi göstermeyerek, 5-6 gün yatak odasında bekleterek ölmesine ve çürümesine neden olduğu, sonra da su dolu kovaya koyarak üstünü havluyla kapattığı anlatıldı. İfadesinde hamile olmadığını ve olayı hatırlamadığını söyleyen F.D., çıkarıldığı mahkemece 11 Ekim 2018 tarihinde tutuklandı.
Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık F.D. cezaevinden getirilirken avukatı da salonda hazır bulundu.
“HAMİLE OLDUĞUMU ANLAMADIM”
Duruşmada savunma yapan sanık, kapı komşusu olan L.D.’yi 5 yıldır tanıdığını söyleyerek, “Bel ağrılarım artınca komşumun kapısını çaldım, o da ‘bekle geliyorum’ dedi, evime geldi. Kanamam birden bire başlayınca ‘Sen doğum yapıyorsun. Sakin ol, ben senin yanındayım, hiç kimseye ihtiyacımız yok’ dedi. Sonrasında hiçbir şey hatırlamıyorum. O ana kadar hamile olduğumu anlamadım, hastanede ameliyattan çıkınca kendime geldim. Çocuğun da ne olduğunu bilmiyorum. Bilincim yerinde olmadığı için, evime tek giren kişi L.D. olduğu için onun bunu yapmış olabileceğini düşünüyorum. Herhangi bir suça karışmadım” Tahliyemi ve beraatimi talep ederim” dedi.
“'YATAK ODAMA GİRME, KİMSEYİ DE SOKMA’ DEDİ”
Sanığın komşusu ise duruşmada tanık olarak dinlendi. L.D. beyanında, olay gününe kadar her gün doktora götürmek istediğini ancak sanığın kabul etmediğini söyleyerek, “Zayıf olduğu için göbeği çok büyümedi. Bazen aramızda şakalaşıyorduk, ‘seninki kaç aylık’ diye. Ciddi olarak kendisine ‘hamile misin’ diye sormadım. O dönem içinde çok kötüleşmeye başladı. Sanki vücudunda hiç kan yokmuş gibiydi. Kendisini sonunda hastaneye gitmeye ikna ettim. İlk muayenesini yapan doktor sanığa, ‘düşük mü yaptın, doğum mu?’ yaptın diye sordu. Sanık da, ‘Hayır öyle bir şey olmadı’ dedi. Sanığı kadın doğum bölümüne çıkardılar. Sedyeyle ameliyata götürürken bana döndü, “Kedilerime iyi bak, yatak odama girme, kimseyi de sokma” dedi ve ameliyata girdi” şeklinde konuştu.
“CİDDİ BİR KOKU VARDI, HAVLUYU KALDIRDIĞIMDA BEBEK GÖRDÜM”
Kedilere mama vermek için sanığın evine gittiğini söyleyen komşusu, “Eve girdiğimde her yer kirliydi, uzun süredir kedilerle ilgilenilmemiş gibiydi, temizledim. Evde ciddi bir koku vardı. Yatak odasının camını açmak için odaya girdim. Gardırobun önünde örtüyle kapatılmış kova gördüm, içinde ıslak bir havlu vardı. Havluyu tutarak suyunu süzmeye başladım, elime sert bir şey geldi. Havluyu ucundan tutup havaya doğru kaldırdığımda bebeğin belinden yukarısını gördüm. Önce oyuncak sandım. Bebeğin boyundan yukarısı mosmordu. Bıraktım, eve gittim, elim ayağım titredi. Karakolu arayıp durumu haber verdim” dedi.
SANIKTAN SKANDAL SAVUNMA: "HAYVANSEVER BİR İNSANIM”
Bunun üzerine söz alarak cani bir insan olmadığını söyleyen sanık F.D., “Ben yıllarca hayvan hakları savunuculuğu yaptım. Hayvansever bir insanım. Evde 4 tane kedim var. Kedilerime gayet iyi bakıyorum. Hamile olduğumu anlamadım. Bu nedenle doktora gitmedim” dedi.
CEZA EHLİYETİ TESPİT EDİLECEK
Mahkeme ara kararında, sanığın Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne sevk edilerek gözlem altına alınmasına ve işlediği suç nedeniyle ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesine karar verdi.
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğü belirtilen sanığın tıbbi evraklarının istenmesine hükmeden mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Cani anneden skandal savunma: ‘Hayvansever bir insanım”
Kadıköy’de doğurduğu bebeğiyle ilgilenmeyip günlerce odada bekleterek ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklanan anne, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hakim karşısına çıktı.
Yayınlanma tarihi: 22 Ocak 2019 Salı, 10:14

Sanık, “Hayvansever bir insanım. Kedilerime gayet iyi bakıyorum. Hamile olduğumu anlamadım. Bu nedenle doktora gitmedim” diyerek kendini savundu. Duruşmada tanık olarak dinlenen komşusunun anlattıkları ise kan dondurdu.
Kadıköy’de yaşayan 28 yaşındaki F.D. isimli kadın iddiaya göre, evlilik dışı ilişkisinden hamile kaldı. Genç kadın çevresindekilerden hamile olduğunu gizledi. Karnının büyümesini ‘kilo aldım’ diyerek açıklayan kadın, ‘hamile misin’ sorularına da ‘kist ameliyatı olduğum için çocuk sahibi olamıyorum’ dedi. Israrla hastaneye gitmeyen F.D.’yi, halsiz düşmesi üzerine komşusu hastaneye götürdü. Yapılan muayene sonucunda çocuk doğurduğu tespit edildi ancak kadın bu durumu yine kabul etmedi. Gerçek ise komşusunun evine gitmesiyle ortaya çıktı. Kadın evde temizlik yaptığı sırada temizlik kovası içinde havluya sarılı bebek cesedi buldu.
GÜNLERCE ÖLEN BEBEĞİYLE BİRLİKTE YAŞAMIŞ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından F.D. hakkında “yeni doğmuş bebeğini kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede, bebeğin canlı doğduğu ancak kadının doğurduğu bebeğe ilgi göstermeyerek, 5-6 gün yatak odasında bekleterek ölmesine ve çürümesine neden olduğu, sonra da su dolu kovaya koyarak üstünü havluyla kapattığı anlatıldı. İfadesinde hamile olmadığını ve olayı hatırlamadığını söyleyen F.D., çıkarıldığı mahkemece 11 Ekim 2018 tarihinde tutuklandı.
Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık F.D. cezaevinden getirilirken avukatı da salonda hazır bulundu.
“HAMİLE OLDUĞUMU ANLAMADIM”
Duruşmada savunma yapan sanık, kapı komşusu olan L.D.’yi 5 yıldır tanıdığını söyleyerek, “Bel ağrılarım artınca komşumun kapısını çaldım, o da ‘bekle geliyorum’ dedi, evime geldi. Kanamam birden bire başlayınca ‘Sen doğum yapıyorsun. Sakin ol, ben senin yanındayım, hiç kimseye ihtiyacımız yok’ dedi. Sonrasında hiçbir şey hatırlamıyorum. O ana kadar hamile olduğumu anlamadım, hastanede ameliyattan çıkınca kendime geldim. Çocuğun da ne olduğunu bilmiyorum. Bilincim yerinde olmadığı için, evime tek giren kişi L.D. olduğu için onun bunu yapmış olabileceğini düşünüyorum. Herhangi bir suça karışmadım” Tahliyemi ve beraatimi talep ederim” dedi.
“'YATAK ODAMA GİRME, KİMSEYİ DE SOKMA’ DEDİ”
Sanığın komşusu ise duruşmada tanık olarak dinlendi. L.D. beyanında, olay gününe kadar her gün doktora götürmek istediğini ancak sanığın kabul etmediğini söyleyerek, “Zayıf olduğu için göbeği çok büyümedi. Bazen aramızda şakalaşıyorduk, ‘seninki kaç aylık’ diye. Ciddi olarak kendisine ‘hamile misin’ diye sormadım. O dönem içinde çok kötüleşmeye başladı. Sanki vücudunda hiç kan yokmuş gibiydi. Kendisini sonunda hastaneye gitmeye ikna ettim. İlk muayenesini yapan doktor sanığa, ‘düşük mü yaptın, doğum mu?’ yaptın diye sordu. Sanık da, ‘Hayır öyle bir şey olmadı’ dedi. Sanığı kadın doğum bölümüne çıkardılar. Sedyeyle ameliyata götürürken bana döndü, “Kedilerime iyi bak, yatak odama girme, kimseyi de sokma” dedi ve ameliyata girdi” şeklinde konuştu.
“CİDDİ BİR KOKU VARDI, HAVLUYU KALDIRDIĞIMDA BEBEK GÖRDÜM”
Kedilere mama vermek için sanığın evine gittiğini söyleyen komşusu, “Eve girdiğimde her yer kirliydi, uzun süredir kedilerle ilgilenilmemiş gibiydi, temizledim. Evde ciddi bir koku vardı. Yatak odasının camını açmak için odaya girdim. Gardırobun önünde örtüyle kapatılmış kova gördüm, içinde ıslak bir havlu vardı. Havluyu tutarak suyunu süzmeye başladım, elime sert bir şey geldi. Havluyu ucundan tutup havaya doğru kaldırdığımda bebeğin belinden yukarısını gördüm. Önce oyuncak sandım. Bebeğin boyundan yukarısı mosmordu. Bıraktım, eve gittim, elim ayağım titredi. Karakolu arayıp durumu haber verdim” dedi.
SANIKTAN SKANDAL SAVUNMA: "HAYVANSEVER BİR İNSANIM”
Bunun üzerine söz alarak cani bir insan olmadığını söyleyen sanık F.D., “Ben yıllarca hayvan hakları savunuculuğu yaptım. Hayvansever bir insanım. Evde 4 tane kedim var. Kedilerime gayet iyi bakıyorum. Hamile olduğumu anlamadım. Bu nedenle doktora gitmedim” dedi.
CEZA EHLİYETİ TESPİT EDİLECEK
Mahkeme ara kararında, sanığın Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne sevk edilerek gözlem altına alınmasına ve işlediği suç nedeniyle ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesine karar verdi.
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğü belirtilen sanığın tıbbi evraklarının istenmesine hükmeden mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
11 Ocak 2019 Cuma
Camide Aerobik
https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2019/01/07/iskenderunda-camide-aerobik-yapilmasi-tartisma-yaratti/
İskenderun'da camide aerobik yapılması tartışma yarattı
İskenderun'da bir camide cemaate spor yaptırılması tartışmalara yol açtı. Cemaatten bazı kişiler, "Sporlarını çıkıp cami avlusunda yapsınlar" derken, sosyal medyada Ayasofya'daki bale pozuna soruşturma açıldığı hatırlatıldı.
DUVAR – Leyla Alaton’un Ayasofya’da bale figürü sergileyen kadın paylaşımı tartışılırken, İskenderun’da camide spor yapılması yeni bir tartışmaya neden oldu.
Halk Sesi’nden Mete Çağdaş’ın haberine göre, İskenderun Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne bağlı gençlik merkezi tarafından “Namaz da bereket, Spor da hareket var” adlı proje ile İskenderun Kaptan Paşa adlı camiye sabah namazına giden cemaate cami içerisinde spor yaptırılıyor.
Paşa Karaca Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden oluşan gönüllü bir grup önce cami cemaati ile birlikte namazlarını kılıyor daha sonra ise antrenör nezaretinde cemaate, cami içerisinde sabah sporu yaptırılıyor. Sadece perşembe günleri yapılan bu uygulamanın haftada 2 güne çıkarılması planlanıyor.
Cami cemaatinden “Cami içersinde kahvaltı veya çorba ziyafeti verenlere tanık olduk da jimnastik yapanlarını da ilk kez görüyoruz. Bu gidişle Allah muhafaza pansiyon niyetine turistlere de kiralayabilirler! Gidişat İslamiyet adına hiç de iyiye gitmiyor. Camiler ibadet içindir. Sporlarını çıkıp cami avlusunda yapsınlar” diyerek tepki gösterenler de oldu.
Olacak iş değil.. AKP sayesinde hayaldi gerçek oldu!! https://www.mynet.com/iskenderun-da-tartisma-yaratan-goruntu-camide-jimnastik-yaptilar-110104709261 …
Mehmet Göker adlı kişinin diğer Tweetlerini gör
'Namazda bereket, sporda hareket var' projesi kapsamında camide aerobik yaptırılıyor. Ama müzede 2 dans figürü yapılınca neredeyse iç savaş çıkıyor.
146 kişi bunun hakkında konuşuyor
Cami’de aerobik yapan abiler ,Ayasofya’da bale yapıldığı için protesto gösterisi düzenlemiş! Ayasofya’da ki bale için soruşturma açıldı ,Cami’de ki aerobik için bir şey yok!
Palu'lar
https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2019/01/07/gundem-palu-ailesinin-damadi-tuncer-ustael/
Palu Ailesi'nin katıldığı programlarda günlerdir çeşitli suç iddiaları gündeme geliyor.
DUVAR – Türkiye ‘Palu Ailesi’nin damadı Tuncer Ustael’in kan donduran suçlarını televizyon programı ile öğrendi! Müge Anlı’nın ‘Tatlı Sert’ adlı TV programındaki iddialar, Kocaeli’nde yaşayan Palu Ailesi’nin 2 cinayet bir cinayete azmettirme ve öz evlatları dahil, 4 çocuk ve baldızına tecavüz eden damat Tuncel Ustael’i gündeme taşıdı.


Gündem: Palu Ailesi'nin damadı Tuncer Ustael!
Palu Ailesi'nde cinayet, cinayete azmettirme ve tecavüzle suçlanan damat Tuncer Ustael’e, kızları ve torunları öldürülen aile bireylerinin bizzat yardım ettiği ileri sürülüyor. İşte Palu Ailesi ile ilgili akıl almaz iddialar...
DUVAR – Türkiye ‘Palu Ailesi’nin damadı Tuncer Ustael’in kan donduran suçlarını televizyon programı ile öğrendi! Müge Anlı’nın ‘Tatlı Sert’ adlı TV programındaki iddialar, Kocaeli’nde yaşayan Palu Ailesi’nin 2 cinayet bir cinayete azmettirme ve öz evlatları dahil, 4 çocuk ve baldızına tecavüz eden damat Tuncel Ustael’i gündeme taşıdı.
21 Aralık’tan beri ‘Müge Anlı ile Tatlı Sert’ programında çeşitli suç iddiaları ile konuşulan ailenin kabusu, Tuncer Ustael’in, kızları Emine Palu ile evlenmesiyle başladı. Kendisini ‘Cinci Hoca’ olarak tanıtan Tuncer Ustael, bacanağı Ahmet Tahnal ile kayınpederi Harun Palu dışında tüm aileyi müridi haline getirdi. Tuncer Ustael, eşinin kardeşi İsa’ya, Ahmet Tahnal’ı öldürttü. İsa, “Ahmet, kardeşimi fuhuşa zorluyordu” deyince baba Harun Palu, suçu üstlendi…
Tuncer Ustael ilk kez 21 Aralık’ta Müge Anlı’nın programına konuk oldu. Program sırasında başka bir suçtan arandığı için gözaltına alınıp cezaevine girdi. 5 gün hapis yatıp çıkan Palu Ailesi’nin damadı Ustael programa kaldığı yerden devam ediyor.

Tuncer Ustael ilk kez 21 Aralık’ta Müge Anlı’nın programına konuk oldu. Program sırasında başka bir suçtan arandığı için gözaltına alınıp cezaevine girdi. 5 gün yatıp çıktı ve programa kaldığı yerden devam ediyor.
Harun ve Havva Palu çiftinin 5 çocuğu bulunuyor: Fatih, İsa, Emine, Meryem ve Ayşe Melek. Çocuklardan biri olan Emine, Tuncer Ustael ile evleniyor. Kardeşi Meryem de Ahmet ile evleniyor. Emine ve Tuncer Ustael çiftinin bir kız bir de erkek çocuğu oluyor. Meryem ve Ahmet çiftinin de Recep ve Melike adlarında iki çocuğu dünyaya geliyor.
Tuncer Ustael kendisini tüm aile içinde ‘cinci hoca’ olarak tanıtıyor. Ailede ona sadece baba Harun ve bacanağı Ahmet inanmıyor. Ahmet’i ortadan kaldırmak isteyen Tuncer Ustael, eşinin kardeşi İsa’yı etkisi altına alıp onu öldürtüyor. Baba Harun oğlunun hapse girmesini istemediği için suçu üstleniyor ve hapse giriyor. Ahmet ölünce Meryem ve iki çocuğu (Recep-Melike), Tuncer Ustael’in kapıcı dairesinde kalmaya başlıyor. Tuncer Ustael burada evde kalan herkese tecavüz ediyor, işkencelerde bulunuyor. İşkence ve tecavüzlerin sonucunda evden kaçmayı başaran Recep hastane kontrolünün ardından yurda yerleştiriliyor.
KARISININ KARDEŞİNE DE CİNAYET İŞLETTİ
Anne Havva Palu’nun kızı ve torununu öldüren damat Tuncer Ustael’e yardım ettiği iddia ediliyor. Tuncer Ustael’in karısının kardeşi İsa Palu’nun bacanak Ahmet’in cinayetinde yardım ettiği iddiası var. Eşi Emine Ustael ise yüzündeki morluklara rağmen her yerde, TV ekranlarında bile kocasını savunuyor. Fatih Palu ise baştan beri çelişkili ifadeler veriyor.
ÖZ ÇOCUKLARINA VE BALDIZINA TECAVÜZ
Müge Anlı canlı yayınına Tuncer Ustael ve Palu ailesini tanıyanlar bağlandı. Telefon bağlantısı kuran komşuların ifadeleri Müge Anlı’nın stüdyosunda şaşkınlık yarattı. Meryem Tahnal, tam 10 yıl önce babası tarafından öldürülen eşinin tehditleri nedeniyle hurda bir araçta ailesiyle birlikte yaşıyordu. Bir gece tuvalet ihtiyacını gidermek için araçtan ayrıldı. Ardından esrarengiz biçimde ortadan kayboldu. Kaybolduğunda 32 yaşında olan Meryem Tahnal’ın akibeti gizemini korurken 3 Ocak Müge Anlı yayınında ortaya çıkan bilgiler sır perdesini araladı.
Tuncer Ustael hakkındaki bilgileri Anlı canlı yayında paylaşırken, anne-kızın gömüldüğü iddia edilen yerde Kocaeli Emniyet Ekipleri, kadavra köpeği Melo ile arama başlattı. Tuncer Ustael’in sürekli işkence ettiği ve cinlerle korkuttuğu karısının önünde baldızına, kendi öz çocuklarına ve yeğenlerine tecavüz ettiği öne sürülüyor. Ustael’in erkek çocuğuna ve erkek yeğenine fiili livatada bulunduğu da iddia edildi.
2006 yılında Meryem, kocasının kendisini sattığını söyleyerek İzmit’teki baba evine geri döndü. Ancak kocası peşini bırakmadı. Zaman zaman polislerin araya girerek sonlandırdıkları tartışma kötü bir sonla bitti. Meryem Hanım’ın babası Harun Palu, damadını öldürdü. İşlediği cinayet suçundan 7 yıl hüküm giydi. İşlenen cinayetin ardından öldürülen eşin akrabaları, Meryem ve ailesinin peşine düştü. Meryem Hanım, çocuğu ve 4 aile bireyiyle birlikte bir servis aracının içinde yaşamaya başladı. Sürekli olarak yer değiştiren aile bireyleri hiçbir şekilde bir eve sığınmadı.
Takvimler 2008 yılının Aralık ayını gösterdiğinde 32 yaşındaki Meryem Tahnal, yaşadığı servis aracından dışarı çıktı. Ardından kayıplara karıştı. İki çocuk annesi kadının izine 10 yıl boyunca hiç kimse rastlayamadı. Meryem’in kaybolmasından bir yıl sonra Meryem Hanım’ın kızı Melike’yi amcası Halit Tahnal gelip aldı. Ancak Melike’den de 9 yıldır haber alınamıyor.
Kocaeli Körfez İlçesinin Tütünçiftlik bölgesinde hurda bir otomobilin içinde yaşamaya devam eden baba Harun ve anne Havva Palu, çevre sakinlerinin ihbarı üzerine Kocaeli Belediyesi’ne ait barınma evine yerleştirildi.

Solda sağa: Havva Palu, İsa Palu, Emine Ustael, Fatih Palu.
Burada polise kızı ve torununun öldürüldüğünü söylediler. Anne Havva Palu’nun iddiasına göre akrabaları Tuncer Ustael hem kızını hem torununu öldürmüştü. Emniyet cinayet şüphesiyle ilgili araştırma yaptı. Ama yapılan her arama çalışması olumsuz neticelendi. O dönem yanlış ifadeler verdiğini söyleyen Havva Palu, kızı ve torununun yaşadığını düşünüyor.
KARDEŞİNİN KAYBOLDUĞU GÜNÜ ANLATTI
Müge Anlı ekibi hafta sonu kayıp anne ve kızı Meryem ve Melike Tahnal’la ilgili olarak kardeşi İsa Palu ile olayın yaşandığı Kocaeli Körfez Tütünçiftlik sahiline gidip bölgeyi incelediler. İsa Bey, ablasının kaybolduğu yerde o dönem sık çam ağaçlarının olduğunu söyledi. Şu an ise bu alan otopark olarak kullanılıyor. Ardından kardeşinin kaybolduğu günü anlattı. Meryem Hanım’ın gece saat 02.00’de kaldıkları arabadan çıkıp tuvalete gittiğini ancak 15 -20 dakika geçmesine rağmen geri gelmediğini söyledi. Durumdan şüphelendikten sonra emniyete gittiklerini anlattı.
Müge Anlı ekibi, Meryem Tahnal’ın eniştesi Tuncer Ustael’le konuştu. Meryem’in kaybolduğu gece kaldıkları arabanın sürücü koltuğunda olduğunu ifade eden Tuncer Ustael, “Yan koltuğumda İsa Palu vardı. Diğer aile bireyleri arka koltuktaydı. Meryem, araçtan inmiş ve geri dönmemiş. Bunun üzerine eşim Emine, beni uyandırdı. Onu her yerde aradık ama bulamadık” şeklinde konuştu.
Açıklamalarını sürdüren Tuncer Ustael, “Kalacak yerimiz olmadığı anlaşılınca kadınları, Kadın Sığınma Evine, bizi de başka ayrı bir bakım evine yerleştirdiler. Kayınvalidem Havva Hanım, herkesten habersiz bizim Meryem’i, İsa’yla birlikte öldürüp, sahile gömdüğümüzü söylemiş. Ben o dönem üstüme atılan tüm iddiaların doğru olmadığını emniyete verdiğim ifadede dile getirdim” dedi. Ayrıca Palu ailesi tarafından Melike’yi öldürüp Adapazarı’ndaki eve gömmekle bile suçlandığını açıkladı.
Açıklamalarını sürdüren Tuncer Ustael, “Kalacak yerimiz olmadığı anlaşılınca kadınları, Kadın Sığınma Evi’ne, bizi de başka ayrı bir bakım evine yerleştirdiler. Kayınvalidem Havva Hanım, herkesten habersiz bizim Meryem’i, İsa’yla birlikte öldürüp, sahile gömdüğümüzü söylemiş. Ben o dönem üstüme atılan tüm iddiaların doğru olmadığını emniyete verdiğim ifadede dile getirdim” dedi. Ayrıca Palu ailesi tarafından Melike’yi öldürüp Adapazarı’ndaki eve gömmekle bile suçlandığını açıkladı.
Kayıp Meryem’in kız kardeşi Melike Ayşe Palu da olay gününü anlatan bir diğer aile bireyiydi. Melike Hanım, “O gece hepimiz arabadaydık uyuyorduk. Meryem, kaybolduktan sonra kendisinden hiçbir şekilde haber alamadık” dedi. Kayıp çocuk Melike için ise şok iddiada bulundu, “Melike’yi Halit Tahnal ve Emel Tahnal bizden almaya geldi. Çocuğu kendilerine verdik. Sonra çocuk nerede diye sorduğumuzda biz sizden çocuğu almadık diye bizi suçladılar” şeklinde konuştu.
‘TUNCER’İN GELMESİYLE BAŞLADI’
Cuma günü Müge Anlı canlı yayınına bağlanan komşu Gülbahar Hanım da Tuncer Ustael hakkında iddialarda bulundu:
“Damatları Tuncer Bey, gelene kadar evlerinde hiçbir sorun yoktu. O geldikten sonra evde sürekli olarak şiddetli tartışmalar yaşanıyordu. Bir gün seslerden rahatsız olup evlerine gittim.”
“Duvarların ince sıvalarına kadar kırdıklarına şahit oldum. Tepki gösterince de ‘Evde büyü var onu arıyoruz’ dediler. Neye uğradığımı şaşırdım. Aile Tuncer Bey ne dese onu yapmaya başladı. Oturdukları evin eşyalarını bile sattılar. Bir ara evden ayrıldılar. Aydın Didim’e yerleştiler. Bir süre sonra Tuncer tek geldi. Elinde bir tomar para vardı. Parayı nereden bulduğunu sordum. Evi sattıklarını söyledi.”
Ayrıca iddia sahibi komşu, Tuncer Bey ve ailesinin Körfez ilçesindeki Ilımlıtepe’ye gittiklerini de dile getirdi. O yerin ıssız bir yer olduğunu vurguladı. Araştırmalara dahil edilmesini istedi. Anne Havva Hanım ile çocuklarının her şeyi bildiğini ancak enişte Tuncer Bey’den korktukları için sessiz kaldıklarını söyledi. Gülbahar Sadık, Tuncer Ustael’in; Havva Palu ve çocukları İsa ile Ayşe Melek’in evlerine geldiğini söyledi.
Hep birlikte hayatın normal şartlarına uygun vaziyette oturduktan sonra gariplikler zincirinin oluştuğunu söyledi. İddiaya göre; Tuncer Bey, aniden Gülbahar Hanım’ın hareket kabiliyetini kısıtladı. İsa Palu da mağdur olan kadının yüzüne biber gazı sıktı. Ardından darp ettiler ve 10 tane senedi çaresiz olan Gülbahar Hanım’a zorla imzalattılar. Ayşe Melek ile anne Havva Hanım olanları sessizce izledi.
Gülbahar Sadık’ın oğlu, Hüseyin Sadık’ta konuyla ilgili dehşet veren iddialarda bulundu. Hüseyin Bey, annesinin yaşadığı darp olayından iki gün önce Havva Hanım’ın, Gülbahar Hanım’ın evine gidip emekli maaşını çaldığını iddia etti. Ayrıca Meryem’le kızı Melike’nin kaybolduklarından çok geç haberdar olduklarını dile getirdi.
Hüseyin Sadık, Meryem’in ilk eşi olan Ahmet Tahnal cinayetiyle ilgili de şok iddia da bulundu. Ahmet Tahnal’ı İsa Palu’nun öldürdüğünü, cinayeti cezai ehliyeti olmayacağı düşünülerek, baba Harun Palu’nun üstlendiğini ileri sürdü. Son olarak; Meryem’in çok aklı başında ve iyi bir insan olduğunu söyledi. Tam tersi olsaydı bugün kayıp olarak aranmazdı dedi ve sözlerine nokta koydu.
Müge Anlı 3 Ocak Perşembe günü, iddialarda adı geçen herkesi canlı yayına topladı ve herkes bildiğini anlattı. Ancak en büyük bilgi Müge Anlı’daydı. Müge Anlı Tuncer Ustael hakkında kan donduran gerçekleri raporlarla birlikte izleyiciyle paylaştı. Meryem ve çocukları, Tuncer Ustael ile eşi Emine’nin evinde kalıyorlardı.
Müge Anlı, Tuncer Ustael’in çocuğu Enes’in ve Meryem’in çocukları Melike ve Recep’in vücudunun bazı bölgelerinde iğne izleri olduğu bilgisine hastane raporlarından ulaştı. “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programına bağlanan kişilerin Tuncer Ustael’in aracında iğne (enjeksiyon) bulundurduğu iddiaları da bu korkunç olayı Tuncer Ustael’in yapmış olabileceği konusunda şüpheleri artırdı. Dün yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert progamına telefonla bağlanan Kemal Bey’in anlattıkları da bu yöndeydi. (HABER MERKEZİ)
Zeyrek: Adalet Bakanı izlesin
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek de, birkaç haftadır kamuoyunun gündeminde olan Palu ailesi için “Sadece bir ‘Reality Show’ değil, ülkemizde adalet sisteminde yaşanan bütün sorunların özeti gibi duruyor” dedi. Zeyrek, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e ara sıra hukukçu gözüyle Müge Anlı’nın programını izleme çağrısı yaptı.
Deniz Zeyrek, “Hukuk sistemimiz ve Palu Ailesi” başlığıyla yayımlanan yazısında “Metin Akpınar, Müjdat Gezen gibi efsane isimlerin, sadece ‘sözlerinden’ dolayı polis eşliğinde adliyeye çekildiği bir ülkede yaşıyoruz” ifadesini kullandı.
Deniz Zeyrek, “Hukuk sistemimiz ve Palu Ailesi” başlığıyla yayımlanan yazısında “Metin Akpınar, Müjdat Gezen gibi efsane isimlerin, sadece ‘sözlerinden’ dolayı polis eşliğinde adliyeye çekildiği bir ülkede yaşıyoruz” ifadesini kullandı.
“Hali hazırda biri 75, diğeri 77 yaşında olan iki sanatçıya ‘kaçarlar’ diye adli kontrol uygulanıyor. Oysa ‘Palu Ailesi’ olayında, bu kadar yıldır, bu kadar çok suç iddiası olmasına karşın muhtemel zanlılar adalete hesap vermek yerine, özgürce canlı yayınlarda öfke ve nefret saçmaya, muhataplarını korkutmaya devam ediyor” diyen Zeyrek, şöyle devam etti: “Sizce de garip değil mi? Palu Ailesi, sadece bir ‘Reality Show’ değil, ülkemizde adalet sisteminde yaşanan bütün sorunların özeti gibi duruyor. Düşünce suçlarına karşı jet hızında işleyen adalet sistemimizin, başka dosyalarda tıkandığını, yaya kaldığını gösteriyor. Jet hızıyla gelen adalet gibi, geciken adalet de adalet olmuyor. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yargının yapısal sorunlarını görmek ve anlamak için ara sıra hukukçu gözüyle Müge Anlı’nın programını izlemesinde yarar olabilir.”
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
5 yıl sonra komadan uyandı ama 1980'de yaşıyor
https://www.gazeteduvar.com.tr/5-yil-sonra-komadan-uyandi-ama-1980de-yasiyor-galeri-1730230?p=7 5 yıl sonra komadan uyandı ama 1980'de ...
-
https://www.gazeteduvar.com.tr/hayat/2018/01/28/renkli-ahsaplar-ve-bir-yorgun-savasci/ Renkli ahşaplar ve bir yorgun savaşçı... Hakkı Şü...
-
https://www.gazeteduvar.com.tr/hayat/2019/09/18/mahmut-tuncer-halay-birlestirici-konusturucu-sevistiricidir/ Mahmut Tuncer: Halay birleşt...
-
http://egoistokur.com/nurdan-gurbilek-solen-sofrasindan-dislananlar-icin/ Nurdan Gürbilek: “Şölen sofrasından dışlananlar için” Posted...