https://www.gazeteduvar.com.tr/nft-ile-ruhunu-satti-haber-1559500

NFT ile ruhunu sattı

Hollandalı 21 yaşındaki Stijn van Schaik ruhunu NFT olarak 350 dolara sattı. Schaik'in ruhunun yeni sahibi genç insanın ruhuna 1040 ETH yani 3.5 milyon dolar değer biçti.

06 Nisan Çarşamba 2022   Saat: 15:28

DUVAR - Stijn van Schaik adındaki Hollandalı 21 yaşındaki bir sanat öğrencisi ruhunu NFT olarak satışa çıkardı. Stinus'un Ruhu adı verilen NFT ürünü blokzincire yüklendi ve ilk satışını 350 dolara yaptı.

NTV'nin haberine göre, satış için kurulan sitesinde ruh satışının kurallarını açıklayan Schaik, "Burada ruhumu satıyorum. Benim hakkımda ya da henüz sahibi benken ruhum konusunda istediğiniz her şeyi sorabilirsiniz" dedi. Ruhunu satan genç, alıcısına ise istediği inanışa geçme sözü veriyor. Schaik her türlü dini inanış ya da ruhani gruba üye olabileceğini söylüyor.

NFT'ler değiştirilemez olsa da yeniden satılabiliyorlar. Schaik'in burada da bir çözümü var. Genç insan her yeni sahibin istediği inanışa geçeceğini belirtti. Ayrıca Schaik istenirse ruhunu parça parça inanışlara bölebileceğini öne sürdü. Schaik amacını NFT konusundaki farkındalığı artırmak olarak açıklamıştı.

Bir Ethereum'un onda birine satışa çıkan ruh 0.11 ETH'ye (350 dolar) satıldı. Schaik'in ruhunun yeni sahibi ise genç insanın ruhuna 1040 ETH yani 3.5 milyon dolar değer biçti.

NFT NEDİR?

Değiştirilemez Token (NFT), dijital sanat veya dijital koleksiyon olarak da biliniyor. Değiştirilemez Tokenlar; bir tweeti, bir tabloyu, bir resmi, bir anı, bir gif'i, bir futbolcu kartını vb. nesneleri temsil edebilirler. Değiştirilemez token (NFT), sanat gibi benzersiz bir dijital öğeyi temsil edebilen bir blok zincirinde (dijital bir defter) depolanan bir veri birimidir. Bir NFT kriptografik bir belirteçtir ancak Bitcoin ve birçok ağ veya hizmet belirteci gibi kripto para birimlerinin aksine, NFT'ler karşılıklı olarak değiştirilemez. Bir sanatçı, bir eseri temsil eden NFT'yi satabilse de, sanatçı eserin telif hakkını elinde tutabilir ve aynı çalışmanın daha fazla NFT'sini yaratabilir. NFT'nin alıcısı işe özel erişim elde etmez, aynı zamanda alıcı "orijinal" dijital dosyanın mülkiyetinide elde etmez. Herhangi bir eseri NFT olarak yükleyen bir kişinin, kendisinin orijinal sanatçı olduğunu kanıtlaması gerekmez bu yüzden asıl sanatçının izni olmadan o sanatçının eserini NFT için kullanan birçok insan olmuştur. (HABER MERKEZİ)

 https://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/suc-makinesi-piyangoyu-kazaninca-magdurlara-odeme-yapti/

Piyangoyu kazanınca soyduğu kişilere ödeme yaptı

Rambito olarak bilinen Arjantinli Marcelo Paredes, piyangodan yüklü bir para kazanınca eskiden soyduğu insanları arayarak çaldığı paraların iki katını ödedi.

Şaşırtıcı olay Arjantin’de yaşandı. Hırsızlık suçundan tam yedi kez hüküm giymiş olan Marcelo Paredes, Arjantin’de düzenlenen Quini 6 piyangosundan yaklaşık 12,5 milyon TL (850 bin Dolar) kazanınca soygunculuğa “tövbe etti.”

37 yaşındaki suç makinesi, Arjantin piyangosunda son 15 yıldır seçtiği aynı altı sayıyı (3, 9, 12, 17, 21 ve 31) oynadı. Piyangoyu kazandığı kesinleştikten sonra yerel polis karakolunu ziyaret eden Paredes, suç yaşamına son vereceğini söyledi.

Marcelo Paredes

“ARZU ETTİĞİM HAYATA SAHİBİM”

Arjantinli La Jornada gazetesinde yer alan habere göre, Paredes, şaşkınlıkla gülen bir grup polise “Artık hırsızlık yapmayacağım” diye söz verdi.

“Yufka yürekli hırsız”, polislere, yeni edindiği yasal zenginliklerin, hiçbir suç işlemeden her zaman arzu ettiği hayata sahip olmasını sağlayacağını söyledi.

Soyduğu insanlara borcunu ödemeye ve bir daha hırsızlık yapmamaya söz veren Paredes, mağdurlarından ikisini buldu ve onlardan çaldığı paranın iki katını geri ödedi.

Hırsızlık için sık sık turistleri hedef alan Paredes’in, 2017’de Puerto Madryn’de birden fazla eve giren bir çetenin parçası olduğu söyleniyordu. En son Kasım 2021’de bir kontrol noktasından kaçtığı için durdurulduktan sonra polisle tartıştığı için tutuklanmıştı.

Piyango konusunda tutkulu olan Paredes, çaldığı parayı kumara yatırdıktan sonra her seferinde kendini iflas etmiş olarak buluyordu.

Evrene mecaz gönderen bilimciler

 https://www.gazeteduvar.com.tr/bilim-insanlarindan-uzaylilar-icin-yeni-mesaj-haber-1558887

Bilim insanlarından 'uzaylılar' için yeni mesaj

Bilim insanlarının gönderdiği yeni mesaj, evrendeki diğer yaşam formlarıyla iletişime geçme girişimlerinin en son örneği.

02 Nisan Cumartesi 2022   Saat: 08:19

Becky Ferreira

Scientific American adlı bilim dergisi, bilim insanlarının Samanyolu’nda var olması muhtemel zeki uzaylılara ışınlanabilecek yeni bir mesaj geliştirdiğini duyurdu. 'Beacon in the Galaxy' (Galaksideki İşaret Fişeği-BITG)  diye adlandırılan uzay notu, 1974’te Porto Riko’da bulunan Arecibo teleskopundan bir yıldız kümesine gönderilen mesajdan bu yana diğer yaşam formlarıyla temasa geçme girişimlerinin en sonuncusu.

İşaret mesajı, NASA’nın Jet İtiş Laboratuvarı’nda [JPL] görevli bir bilim insanı olan Jonathan Jiang ile motivasyonlarını ve metodolojilerini ön baskı sitesi olan Arxiv üzerinde paylaşılan bir çalışmada yayınlayan meslektaşları tarafından tasarlandı. Ön baskı çalışmaları hakemli değildir.

SAYISALLAŞTIRILMIŞ BİLGİLER İÇERİYOR

Jiang ve meslektaşları, yayınladıkları makalede “Hazırlanan mesaj, yeryüzündeki yaşamın biyokimyasal bileşimi hakkında verilen bilginin yanı sıra evrensel bir iletişim aracı oluşturmak amacıyla temel matematik ve fizik kavramları, Güneş Sistemi’nin Samanyolu’ndaki bilinen küresel yıldız kümelerine göre zaman işaretli konumu ve Güneş Sistemi ile Dünya’nın yüzey tasvirleri gibi sayısallaştırılmış bilgiler içeriyor” diyor. Araştırma ekibi, “Mesaj, insan formunun dijitalleştirilmiş görüntüleri ve herhangi bir alıcı zekayı cevap vermeye davet eden bir çağrıyla sona eriyor” diye ekliyor.

Zeki uzaylıların hangi yollarla iletişim kurabilecekleri ya da var olup olmadıkları hususunda hiçbir fikrimiz olmadığı hesaba katıldığında, daha isabetli bir terim olmadığı için ‘evrensel’ olabilecek bir dili hayal etmesi zor. Jiang ve meslektaşları, BITG’yi ikili sistemle yazarak, daha önceki pek çok yıldızlararası mesaja benzer bir yol izlemeyi tercih ettiler. İşaret, Çin’de bulunan beş yüz metre genişliğindeki Diyaframlı Küresel Radyo Teleskopu ve Kaliforniya’daki SETI Enstitüsü’nde bulunan Allen Teleskop Dizisi aracılığıyla galaksimizde yaşamı barındırması en muhtemel görülen bir bölgeye ulaştırılabilir.

Araştırmacılar, “İnsani bakış açısından matematik kavramı ETI [Dünya Dışı Zeka] için potansiyel olarak anlaşılmaz olsa da, ikili sistem büyük ihtimalle bütün zeka biçimlerinde evrenseldir” diyorlar: “İkili sistem, sıfır veya bir, evet veya hayır, siyah veya beyaz, kütle veya boşluk gibi iki karşıt durumu içerdiği için matematiğin en basit şeklidir. Dolayısıyla, kodun ikili olarak iletilmesi büyük ihtimalle bütün ETI’ler açısından anlaşılabilir olacaktır ve BITG mesajının temelini oluşturur.”

KİMİ KESİMLER UZAYLILARLA İLETİŞİMİ ONAYLAMIYOR

İnsanlar, BITG gibi, NASA’nın Voyager araştırma uydularında yollanan ve çıplak insan formunun görüntülerini taşıyan Altın Plaklar da dahil olmak üzere, yıllardan beridir uzaylılara yönelik pek çok mesaj gönderdiler. Buna karşın, yabancı bir türle temas kurma girişimleri tartışmasız biçimde gerçekleşmiyor. Kimi uzmanlar, Dünya’nın galakside bulunduğu konumu yayınlamanın potansiyel olarak düşman bir türün dünyamıza zarar vermesi için bir davet olabileceği konusunda uyarıda bulunuyorlar. Jiang ve meslektaşları bu riskin varlığını kabul ediyor; öte yandan, sonuç itibariyle BITG mesajını deşifre edebilecek herhangi bir uzaylı türün saldırgan işgalciler olma olasılığının yüksek olduğuna karşı çıkıyorlar.

Araştırma ekibi, “Mantık, kozmos aracılığıyla temasa geçmeye yetecek karmaşıklığa ulaşan bir türün kendi içinde yüksek seviyede işbirliğine ulaşmış olabileceğini ve dolayısıyla barış ve işbirliğinin öneminin farkında olacağını düşündürüyor” diye belirtiyor. Jiang ve meslektaşları, benzer biçimde, galakside var olabilecek diğer zeki varlıklarla temasa geçme hususundaki yeni girişimleri desteklemek noktasında iletişimsel bir tür olarak kendi insanlık tarihimize vurguda bulunuyorlar.

Araştırmacılar, “Modern insanların uzak atalarının ilkel zihinlerinde yaklaşık yüz bin nesil önce ilk hafif titreşimin ortaya çıkmasından bu yana, iletişim kurmaya çalıştık” diyorlar: “İlkel homurtular ve hareketlerle kolaylaştırılan işbirliği, Afrika bozkırlarında neslinin tükenmesi ihtimali ile en sonunda Dünya’ya hakim olma arasındaki farkı yaratabilir. Şu anda üstümüzde uzanan gökyüzü, iki milyon yıl önce Afrika ufkunun hemen üzerinde uzanandan çok farklı değil; bizleri, en sıkı çabalarımızı yenilenmiş bir inançla ve içgüdüsel olarak aradığımız cevapları daha iyi araçlarla sürdürmeye davet ediyor."

---

Yazının orijinali Vice sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)